Ürün Fiyatları Aslında Nasıl Oluşur?

Yeni bir kategorinin ilk yazısı ile caylakkodcu’dan herkese merhaba.

Bu yazımızın konusu ürün fiyatlarının müşterilerin görmediği tarafta aslında nasıl oluşturulduğu olacak. Bu konu ile birlikte aslında müşteri olarak sizlerin neleri göremeden alışveriş yaptığını, satıcılar olarak fiyat oluşturmakta yaşadığınız sorunların da çözümlerini göreceksiniz.

Fiyat Nedir?

“Fiyat, bir mal ya da hizmetin elde edilmesi için bunlar karşılığında verilen bir miktar para, malların değişim oranıdır.”

Bir alışverişte satıcıyla alıcı açık veya kapalı gizli bir anlaşma yaparlar. Piyasa fiyatı, talebi temsil eden alıcılarla arzı temsil eden satıcıların karşı karşıya gelmeleriyle meydana gelir. Belli bir yerde ve belli bir zamanda aynı tip malların piyasa fiyatları aşağı yukarı aynı olmaya meyleder.

Alıcı ile satıcı daha karşılaşmadan önce bile maliyetin, alıcının ödeme gücünün ve piyasa fiyatının ne olabileceği hakkında bir fikre sahiptir. Bu bilgiden pazarlık ortaya çıkar. Pazarlığın sonucuna göre malların fiyatları ortalama piyasa fiyatından bir miktar farklı olabilir.

Photo by Karolina Grabowska on Pexels.com

Fiyat Nasıl Oluşur?

İhtiyaçlarımızı karşılayan mal ve hizmetler doğada yeteri kadar çok ve sınırsız değildir. Mal ve hizmetlerin kıt olması üretimde bazı kurallara uyulmasını zorunlu hale getirmiştir. Üretimde kullanılan kaynaklara üretim faktörleri denir. Kısıtlı olan üretim faktörlerini elde etmek sistemli çalışmak ve bazı fedakârlıkların yapılmasını gerektirir. Üretici firmaların katlanmış olduğu fedakârlıkların toplamı üretim maliyetini oluşturur. Toplam üretim maliyeti üretilen mal miktarına bölündüğünde birim maliyet hesaplanır. Ürün fiyatlaması yapılırken birim maliyet ve firmanın kâr yapısı temel ölçü olarak ele alınır.

Fiyatı Kim Oluşturur?

Fiyatı etkileyen faktörler şunlardır:
Tüketici: Tüketicinin kültür seviyesi, yaşam koşulları, beklentileri, mesleği, yaş grubu vb. nedenlerden dolayı yapacağı tercihler fiyatların oluşumunu etkileyen faktörlerdir.
Üretici firmalar: Şirketlerin oluşturdukları üretim maliyetleri, kâr oranı ve üretim miktarı ve yönlendirmeler fiyatların oluşumunu etkiler.
Devlet: Devletin almış oluduğu siyasi kararlar, ekonomik kararlar, çeşitli kısıtlama veya serbestlikler ve vergiler ürün fiyatının oluşumunu etkiler.
Diğer ülkelerde meydana gelen ekonomik gelişmeler ve alınan bazı kararlar da dolaylı olarak fiyatı etkiler.

Fiyatın oluşmasında birçok etken bulunmakla birlikte en önemli kriteri sanılanın aksine satıcı değil müşterilerdir. Peki bu nasıl oluyor veya böyle bir şey mantıklı görünmüyor mu?

İşte size vereceğimiz ilk ipucu. Fiyatı önce “Fiyat Nasıl Oluşur” kriterleri ile ele aldıktan sonra belli bir kâr oranı belirlenir sonrasında ise müşterilerin psikolojik alım sınırı kontrol altına alınmak için kâr oranına bir de psikolojik kâr oranı eklenir.

Psikolojik kâr oranı dediğimiz şey sizin genel piyasada en çok alım yaptığınız ve kendinizi güvende hissettiğiniz bir kâr oranıdır. Yani bir ürünü en çok hangi fiyat aralığında talep görüyor ise o ürünün fiyatı aslında o dur. Burada bir önemli nokta daha açığa çıkıyor. Eğer müşteriler toplu olarak satıcı firmanın satış fiyatını beğenmediği durumda alım yapmaz ise bu durum da satıcı bu psikolojik kâr oranını daha aşağıya çekerek ürünü müşteriye daha uygun fiyattan alım yapma seçeneği oluşturma gücü verecektir. Bunun sebebi ise satıcının maaliyetini mümkün olan en kısa sürede çıkararak yeni ürün tedariki gerçekleştirmek zorunda oluşu.

Bunlar ile birlikte bu durumdan tüm tedarik zinciri etkilenerek aşağı yönlü fiyat baskısı talebi ile tedarik fiyatları da değişecektir. Lakin bu durumun kontrolden çıkması durumunda satıcı;

  • firma kâr edemediği için o ürünün tedariğini yapamaya/yapmayabilir
  • ürün tedarik edilemediği için fiyat yeniden artış gösterebilir
  • ürüne alternatif ürün ihtiyacı ortaya çıkabilir veya ürüne ihtiyaç olmadığı fikri müşteride oluştuğu taktirde üretici firma da iflas edebilir.
Photo by Pixabay on Pexels.com

Arz ve fiyat

Piyasa fiyatının teşekkülünde arz kaynaklarının özellikleri de tesirli olur. Piyasada çok sayıda küçük firma varsa, bunlar birbirinden fazla farklı olmayan standart malları pazara veriyorlarsa ve bunların piyasaya verdikleri mal miktarı piyasa fiyatını hiç etkilemiyorsa, buna tam rekabet piyasası denir. Böyle piyasalarda fiyat tektir. Hiçbir firma fiyatı değiştiremez.

Arz veya talep yönünde kıtlık, grev ve harp gibi anormal şartların ortaya çıkması, standart malların fiyatlarını çok fazla etkileyebilir. Zirai mahsuller arz ve talebe bağlı olarak piyasa fiyatının değişmesine güzel bir misal teşkil eder.

Gerçek hayatta hiçbir piyasa tam rekabet piyasasının şartlarını taşıyamaz. Şartların yerine gelmemesiyle eksik rekabet piyasaları ortaya çıkar. Eksik rekabet piyasalarında malı arz eden firma sayısı çok değildir ve bunların piyasaya verdikleri mal miktarı piyasa fiyatını değiştirir. Çok mal gelirse fiyat düşer. Mal az olursa fiyat yükselir. Sanayi malları böyledir. Bu tip piyasalarda imalatçılar fiyatları nispeten, istedikleri seviyeye getirebilirler. Ancak fiyatları çok fazla yükseltecek olurlarsa, yeni rakiplerin çıkmasıyla, arzın artıp fiyatların düşmesi ihtimali vardır. Yüksek fiyatlara rağmen bunu önlemek için mamulün eşi ve benzerinin olmaması gerekir. Eksik rekabet piyasasına “tekelci rekabet” veya oligopol gibi isimler de verilmektedir. Bir veya birkaç firma, aralarında anlaştıkları bir fiyattan talebin tamamını karşılıyorlarsa, tekel piyasası ortaya çıkar. Tekel piyasasında fiyatı firma belirler ve bu fiyat ekseriya rakipleri cezbetmeyecek kadar yüksek olur.

Talep ve fiyat: Talep, satınalma gücü ile bir arada bulunan bir arzudur. Fiyatla ilgili olarak iki tip talep vardır. Elastik talep ve inelastik (elastik olmayan) talep. Fiyat ne olursa olsun talep aynı kalıyorsa, buna inelastik talep denir. Mesela tuz talebi inelastiktir. Fiyatı ne olursa olsun pek değişmez. Zaruri ihtiyaç maddeleri dışındaki malların talebi ise elastiktir. Bu malların talebi fiyattaki değişmelere bağlı olarak azalıp artabilir. bazen bir malın fiyatı yükselince, talep bunun yerine geçebilecek ikame mallara yönelir. Buna da talebin çapraz elastikiyeti denir.

Para ve fiyat: Paranın kullanılmadığı ekonomilerde alışveriş takas usulüyle yapılırdı. Bu durumda malların fiyatı bir başka mal cinsinden ifade edilirdi. Şimdi ise, fiyat hemen hemen her zaman en tesirli değiştirme aracı olan para cinsinden ifade edilmektedir. Para, sadece fiyatı ifade etmekle kalmaz. Aynı zamanda ona tesir eder. Para arzının taleple mütenasip olmayan şekilde artması, malların değerlerinde bir düşmeye ve dolayısıyla fiyatların artmasına yol açar. Para arzındaki bir azalış ise bunun tersine etkiler. Piyasadaki para miktarı ile fiyat seviyesi arasındaki alaka, serbest teşebbüse dayanan ekonomilerde, hükümetlerin iktisadi istikrara ulaşmadaki vasıtalardan biri olarak para arzını kullanmalarına yol açmıştır.

Not: Bu yazı için bazı kaynakçalardan destek alınmıştır.

Yorum bırakın

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑